duygu(emotion)


endişe(anxiety)
huşu(awe)
kızgınlık(anger)
acı(agony)
beklenti(anticipation)
kaçınma(aversion)
pürüzlülük(asperity)
şaşkınlık(astonishment)
ilgisizlik(apathy)
endişe(apprehension)
adrenalin(adrenaline)
eğlence(amusement)
alaka(affection)
hayranlık(adoration)
takdir(appreciation)
şaşkınlık(amazement)
acı(anguish)
terk edilme(abandonment)
yabancılaşma(alienation)
ağırlaşma(aggravation)
kararsızlık(ambivalence)
şaşkın(baffled)
sıkılmış(bored)
rahatsız(bothered)
nefes nefese(breathless)
şaşkın(bewildered)
sevgili(beloved)
can sıkıntısı(boredom)
şaşkınlık(bemusement)
cesaret(boldness)
acı tatlı(bittersweet)
kalbi kırık(brokenhearted)
acı(bitter)
cesaret(courage)
sakinlik(calmness)
bilinç bulanıklığı, konfüzyon(confusion)
merak(curiosity)
küçümseme(condescension)
merhamet(compassion)
üzüntü(chagrin)
kesinlik(certitude)
alaycılık(cynicism)
aşağılama(contempt)
memnuniyet(contentment)
özlem(craving)
inanç(conviction)
açgözlülük(covetousness)
kesinlik(certainty)
korku(dread)
çaresizlik(despair)
hayal kırıklığı(disappointment)
zevk(delight)
keyifsizlik(dejection)
inkar(denial)
dehşet(dismay)
iğrenme(disgust)
cesaret kırıklığı(discouragement)
düşsellik(dreaminess)
kopuş(detachment)
şüphe(doubt)
arzu(desire)
çileden çıkmış(exasperated)
heyecanlı(excited)
utanmış(embarrassed)
kıskanç(envious)
coşkulu(ebullient)
heyecanlı(exhilarated)
uyandırılmış(evoked)
korku(fear)
hayal kırıklığı(frustration)
affetme(forgiveness)
dostluk(friendliness)
büyülenme(fascination)
telaşlı(flustered)
korkusuzluk(fearlessness)
sevgi(fondness)
tam yürekli(fullhearted)
korku(fearfulness)
tükenmişlik(fatigue)
ciddiyetsizlik(frivolity)
su baskını(flooding)
hararet(fervency)
sevinç(gladness)
yas(grief)
minnettarlık(gratitude)
suçlu(guilty)
asık suratlı(glum)
kasvetli(gloomy)
muhteşem(glorious)
suçluluk(guilt)
görkem(glory)
kasvet(gloominess)
aç gözlü(greedy)
inleyen(groaning)
kıkırdamalar(giggles)
uyum(harmony)
umut(hope)
mutluluk(happiness)
histeri(hysteria)
acıtmak(hurt)
nefret(hatred)
çaresizlik(helplessness)
korku(horror)
ağırlık(heaviness)
umutluluk(hopefulness)
düşmanlık(hostility)
kibir(haughtiness)
açlık(hungerness)
tereddüt(hesitancy)
kahramanlık(heroism)
aşağılama(humiliation)
neşe(hilarity)
kırıcılık(hurtfulness)
alçakgönüllülük(humility)
öfke(indignation)
güvensizlik(insecurity)
sabırsızlık(impatience)
tutku(infatuation)
samimiyet(intimacy)
can sıkıcı(irksome)
kayıtsız(insouciant)
entrika(intrigue)
inanmazlık(incredulity)
ilgisizlik(insouciance)
duyarsızlık(insensitivity)
sinirlilik(irritability)
hoşgörüsüzlük(intolerance)
izolasyon(isolation)
öfkeli(indignant)
hakaret edilmiş(insulted)
kızgın(irate)
sinirli(irked)
esinlenilmiş(inspired)
öfkeli(infuriated)
neşe(joy)
sevinç(jubilation)
kıskançlık(jealousy)
sinirlilik(jitters)
neşe(jollity)
engebeli(jagged)
adalet(justice)
gergin(jittery)
sarsıcı(jarring)
keskinlik(keenness)
Nakavt(knockout)
sapıklık(kinkiness)
kairos(kairos)
keskin bir şekilde(keenly)
nezaket(kindness)
Aşk(love)
özlem(longing)
şehvet(lust)
kayıp(lost)
acınası(lamentable)
ışık(light)
kahkaha(laughter)
ağıt(lament)
bağlılık(loyalty)
kayıp(loss)
yalnızlık(loneliness)
melankoli(melancholy)
kötü niyetli(malicious)
neşesiz(mirthless)
kederli(mournful)
asık suratlı(morose)
muhteşem(magnificent)
kızgın(mad)
neşe(mirth)
kötülük(malice)
ihtişam(magnificence)
neşe(mirthfulness)
mani(mania)
mucize(miracle)
nostalji(nostalgia)
saflık(naivety)
muhtaçlık(neediness)
kabus(nightmare)
nevroz(neurosis)
ihtiyaç(need)
uğursuz(ominous)
ezilmiş(overwhelmed)
gücenmiş(offended)
çok sevinçli(overjoyed)
öfke(outrage)
takıntı(obsession)
iyimserlik(optimism)
belirsizlik(obscurity)
okyanus(oceanic)
öfkeli(outraged)
acı çekti(pained)
tövbekar(penitent)
şaşkın(perplexed)
güzel(pleasant)
dikenli(prickly)
şaşkınlık(perplexity)
zevk(pleasure)
tövbe(penitence)
acımak(pity)
gurur(pride)
ağrı(pain)
panik(panic)
acıma(pathos)
karamsarlık(pessimism)
sabır(patience)
ikilem(quandary)
huysuzluk(querulousness)
mide bulantısı(queasiness)
Don Kişotluk(quixotism)
tereddüt(qualmishness)
sessizce(quietly)
öfkelenmek(rage)
rahatlama(relief)
intikam(revenge)
geviş getirme(rumination)
tiksinti(revulsion)
kin(rancor)
kızgınlık(resentment)
pişmanlık(remorse)
iğrenme(repugnance)
coşku(rapture)
rahatlamak(relieved)
kızgın(resentful)
pervasız(reckless)
coşkulu(rapturous)
üzüntü(sorrow)
şok(shock)
sürpriz(surprise)
alay etmek(sneer)
utangaçlık(shyness)
hassasiyet(sensitivity)
üzüntü(sadness)
sempati(sympathy)
ilgi(solicitude)
utanç(shame)
duygusal(sentimental)
kıtlık(scarcity)
kurban etmek(sacrifice)
memnuniyet(satisfaction)
algı(sense)
sürpriz(suprise)
ciddiyet(seriousness)
kendini beğenmişlik(smugness)
gözyaşları(tearfulness)
dehşete kapılmış(terrified)
heyecanlı(thrilled)
sakin(tranquil)
cazip(tempted)
ürkek(timorous)
büyüleyici(transfixing)
sunmak(tender)
trajik(tragic)
muzaffer(triumphant)
sıkıntılı(troubled)
işkence görmüş(tormented)
hassasiyet(tenderness)
inatçılık(tenaciousness)
dehşet(trepidation)
güven(trust)
heyecan(thrill)
işkence(torment)
huzur(tranquility)
zafer(triumph)
gücenme(umbrage)
mutsuzluk(unhappiness)
huzursuzluk(unrest)
anlatılmamış(untold)
amansız(unrelenting)
rahatsız edici(unsettling)
karşılıksız(unrequited)
rahatsız(uncomfortable)
huzursuz(uneasy)
mutsuz(unhappy)
üzgün(upset)
inanılmaz(unbelievable)
tatminsiz(unsatisfied)
huzursuz(unsettled)
hayal kırıklığına uğramış(underwhelmed)
ilgisiz(unconcerned)
güvenmeyen(untrusting)
sıkıntı(vexation)
kırılganlık(vulnerability)
zafer(victory)
canlılık(vivacity)
saygı(veneration)
kindarlık(vindictiveness)
cesaret(valor)
içgüdüsel(visceral)
boşuna(vain)
sinirli(vexed)
hassas(vulnerable)
merak etmek(wonder)
acıklı(woeful)
savaşçı(warlike)
hüzün(wistfulness)
endişe(worriedness)
keder(woefulness)
sıcaklık(warmth)
kapris(whimsiness)
para çekme(withdrawal)
yorgunluk(weariness)
yabancı düşmanlığı(xenophobia)
xenialite(xeniality)
kserezis(xeresis)
özlemek(yearn)
bağırmak(yell)
aman Tanrım(yikes)
miyavlayan(yowling)
yippi(yippee)
iğrenç(yuck)
yawp(yawp)
esneme(yawning)
havlayan(yelping)
teslim olmak(yield)
uluma(yowl)
geveze(yammer)
şevk(zeal)
lezzet(zest)
canlılık(zing)
uyuşmuş(zonked)